SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-HAC

<< 821 >>

باب: من ساق البدن معه.

104- Kurbanlık Hayvanı Beraberinde Getirmek

 

حدثنا يحيى بن بكير: حدثنا الليث، عن عقيل، عن ابن شهاب، عن سالم ابن عبد الله: أن ابن عمر رضي الله عنهما قال:

 تمتع رسول الله صلى الله عليه وسلم في حجة الوداع بالعمرة إلى الحج، وأهدى، فساق معه الهدي من ذي الحليفة، وبدأ رسول الله صلى الله عليه وسلم فأهل بالعمرة، ثم أهل بالحج، فتمتع الناس مع النبي صلى الله عليه وسلم بالعمرة إلى الحج، فكان من الناس من أهدى فساق الهدي، ومنهم من لم يهد، فلما قدم النبي صلى الله عليه وسلم مكة، قال للناس: (من كان منكم أهدى، فإنه لا يحل لشيء حرم منه، حتى يقضي حجه، ومن لم يكن منكم أهدى، فليطف بالبيت وبالصفا والمروة، وليقصر وليحلل، ثم ليهل بالحج، فمن لم يجد هديا فليصم ثلاثة أيام في الحج وسبعة إذا رجع إلى أهله). فطاف حين قدم مكة، واستلم الركن أول شيء، ثم خب ثلاثة أطواف ومشى أربعا، فركع حين قضى طوافه بالبيت عند المقام ركعتين، ثم سلم فانصرف فأتى الصفا، فطاف بالصفا والمروة سبعة أطواف، ثم لم يحلل من شيء حرم منه حتى قضى حجه، ونحر هديه يوم النحر، وأفاض فطاف بالبيت، ثم حل من كل شيء حرم منه، وفعل مثل ما فعل رسول الله صلى الله عليه وسلم من أهدى وساق الهدي من الناس.

وعن عروة: أن عائشة رضي الله عنها أخبرته، عن النبي صلى الله عليه وسلم في تمتعه بالعمرة إلى الحج: فتمتع الناس معه، بمثل الذي أخبرني سالم، عن ابن عمر رضي الله عنهما، عن رسول الله صلى الله عليه وسلم.

 

[-1691-] İbn Ömer r.a. şöyle anlatır: "Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Veda Haccında, hac'dan önce bir umre yaptı ve beraberinde Zül huleyfe'den hedy kurbanı getirdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önce umre sonra da hac niyetiyle telbiye getirdi. Diğer insanlar da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte hacca kadar bir umre yaptılar. Bazıları hedy kurbanı getirmiş bazıları da getirmemişti. Resulullah Mekke'ye geldiği zaman: "Hedy kurbanı bulunanlar haccını tamamlayana kadar ihram'dan çıkmasın, kurbanı bulunmayanlar ise Kabe'yi tavaf edip, safa ile Merve arasında sa'y ettikten sonra traş olup ihram'dan çıksın. Kurban bulamayanlar ise hac sırasında üç, evine döndükten sonra da yedi gün olmak üzere (toplam on gün) oruç tutsun" buyurdu. Resulullah Mekke'ye gelince tavaf etti. İlk önce (Hacerü'l-Esved) rüknünü istilam etti. Sonra ilk üç tavafı koşarak, kalan dört tavafı ise yürüyerek yaptı. Tavafı bitirince makam-ı İbrahim'de iki rekat namaz kıldı. Selam verip Safa'ya gitti. Safa ile Merve arasında yedi kez sa'y etti. Haccını tamamlayıp bayramın ilk günü kurbanını kesinceye kadar ihram yasaklarından hiç birini işlemedi. Daha sonra Kabe'yi tavaf etti. Artık ihram yasaklarının tamamı onun için helal hale gelmişti. Hedy kurbanı getiren herkes onun gibi yapmıştı.

 

 

[-1692-] Urve'nin rivayetine göre, Aişe radiyallahu anha ona, Resulullah'ın hac'dan önce umre yaptığını; tıpkı Salim'in (babası) ibn-i Ömer r.a. yoluyla Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den naklettiği gibi diğer (bazı) insanların da onun gibi yaptığını haber vermiştir.

 

 

AÇIKLAMA:     Develer, Hill bölgesinden Harem bölgesine getirilmektedir.

 

Mühelleb şöyle demiştir: "Buharî, burada, kurbanlık hayvanın, Hill bölgesin­den alınıp Harem bölgesine getirilmesinin sünnet olduğunu belirtmek istemiştir.

 

Eğer Harem bölgesinden satın almış ise, hac yapacağı zaman onu Arafat'a götü­rür." Malik de aynı görüştedir. O, "Eğer böyle yapmazsa yerine bedel vermesi gerekir" demiştir. Leys de bu konuda aynı kanaatte olduğunu belirtmiştir.

 

Alimler çoğunluğuna göre ise, kurbanlık hayvan ile birlikte Arafat'ta vakfe yapar ise güzel olur. Yapmaz ise (yani kurbanı Harem bölgesinin dışına çıkar­maz ise) bedel vermesi gerekmez.

 

Ebû Hanife şöyle der: "Bu bir sünnet değildir. Hz. Nebi, meskeni Ha­rem bölgesinin dışında olduğu için kurbanını Hil! bölgesinden getirmiştir. Bütün bunlar deve ile ilgilidir. Sığır hakkında bu görüşü söylemek, bundan daha zayıf­tır. Koyun hakkında söylemek ise en zayıfıdır."

 

Malik, "Kurbanlık hayvan, Arafat'tan veya ona yakın bir yerden getirilir. Çünkü çok uzun mesafeden kurbanlık hayvanı alıp getirmek onu güçsüz bırakır" demiştir.

 

Kurbanlık hayvan, mîkat yerlerinden biri olan Zu'l-Huleyfe'den getirilmiştir. Buna göre kurbanın, .mîkat yerlerinden veya diğer uzak yerlerden getirilmesi menduptur. Bu da çoğu kimsenin bilmediği bir sünnettir.

 

Nevevî ise şöyle der: "Tavaf ve sa'yi yaptıktan sonra traş olup ihramdan çı­kılır. Bu hadis, başı usturaya vurmanın veya traş etmenin de menasikten oldu­ğuna bir delildir. Doğru olan görüş de budur. Hz. Nebi, usturaya vurmak daha faziletli olmasına rağmen, hacdan sonra usturaya vurdurulabilsin diye traş olmayı emretmiştir."

 

Orada, kurban edecek hayvan bulamayan kimsenin belirtildiği şekilde oruç tutması gerekir. Kişinin şu hallerden biri ile karşı karşıya kalması "bulamama" kapsamında değerlendirilir: Kurbanı veya bedelini bulamaması ya da parası olduğu halde daha önemli bir şey için bu paraya ihtiyacı bulunması; parası bu­lunduğu halde satıcının hayvanı satmaktan kaçınması veya yüksek fiyatla sat­mak istemesi hali. Bu durumda kişi, Kur'an'da belirtildiği şekilde oruç tutar.

 

Hacda tutulacak olan üç günlük oruç, ihrama girildikten sonraki zaman içinde tutulur. Nevevî şöyle demiştir: "Bu efdal olanıdır. İhrama girmeden önce tutar ise sahih olan görüşe göre bu da geçerli olur. Umre ihramından çıkmadan önce tutmak ise sahih olan görüşe göre geçerli olmaz. Malik de bu görüştedir. Sevrî ve rey ekolüne mensup alimler bunun caiz olduğunu söylemiştir.

 

"Artık ihram yasaklarının tamamı onun için helal hale gelmişti" ifadesi, kıran haccı yapan kimsenin kudüm tavafı yapmasının ve eğer ardından sa'y yapılacak ise bu tavafta remel yapılmasının, sa'yin tavaf olarak adlandırılmasının ve ifada (ziyaret) tavafının kurban bayramının ilk günü yapılmasının meşru olduğunu göstermektedir.